9 Şubat tarihi, toplumda sağlıklı yaşam bilincini geliştirmek, tütün kullanımı ve zararları konusunda farkındalık oluşturmak, tütün ürünü kullananlara bırakmaları yönünde teşvik etmek amacıyla ülkemizde “Sigarayı Bırakma Günü” olarak kutlanmaktadır.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de en yaygın kullanılan bağımlılık yapıcı madde olan tütün ürünleri; kanser, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi pek çok önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer almaktadır.
Tütün kullanımı, Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bu dönemde her zamankinden çok daha fazla tehlike içermekte ve tütün ürünü kullanımını bırakmak da her zamankinden çok daha fazla önem taşımaktadır. Tütün ürünü kullananlar, virüsle karşılaşmaları durumunda özellikle risk altında olan bir gruptur.
Tütün ürünü kullanımının, bağışıklık sistemine zarar verdiği, genel olarak akciğerlerinin savunma mekanizmasını bozduğu, mukus artışı nedeniyle akciğer, üst solunum yolu enfeksiyonları ve gribal enfeksiyonlara yakalanma riskini artırdığı uzun yıllardır bilinmektedir. Bilimsel çalışmalar, tütün ürünü kullanan ve tütün dumanına maruz kalan kişilerin, tütün ürünü kullanmayan ve tütün dumanına maruz kalmayanlara kıyasla Covid-19’a yakalanma riskinin çok daha yüksek olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan sigara içme eylemi sırasında maske takılmaması, birden fazla kişinin bir araya gelerek sigara içmesi ve sigara içme sırasında muhtemelen kontamine ellerin ve sigaraların ağız ve yüze temasının artması, sigara içen bireylerin Covid-19'a yakalanma riskini artmaktadır.
Özelikle nargile sadece Covid-19 açısından değil, hepatit, tüberküloz, herpes gibi diğer bulaşıcı hastalıklar açısından da büyük risk faktörüdür. Onlarca kişinin nefes alıp vermesinden dolayı marpucun içinde ve duvarlarında oluşan mikrop ve bakteri tabakası solunum yoluyla, kolayca bir kişiden diğerine geçmektedir.
Sıklıkla tütün ürünü kullanımının bir sonucu olan KOAH, astım, kalp damar hastalıkları gibi pek çok kronik hastalık, tütün ürünü kullananlarda, kullanmayanlara göre çok daha sık görülmektedir. Bu da tütün ürünü kullananların virüse yakalanmaları halinde hastalık sürecinin uzun ve ağır seyretmesi, pnömoni ve başka komplikasyonların gelişmesi ve mortalite riskini beraberinde getirmektedir. Yapılan pek çok bilimsel çalışma da bunu desteklemektedir. Covid-19'lu hastalardan sigara içme öyküsü olanlarda; pnömoni gelişme, hastanede yatma, yoğun bakım ve ventilatör desteğine ihtiyaç duyma riski sigara içmeyen Covid-19’lu hastalardan 14 kat daha fazladır. Bilimsel veriler, tütün ürünü kullanımının; Covid-19’a yakalanma sıklığı ve klinik seyrinin şiddeti ile ilişkili olduğunu kesin olarak göstermektedir.
Dikkat edilmesi gereken bir başka husus da tütün ürünlerinin oluşturduğu çevre zararlarıdır. Sigara izmaritleri, dünya çapında en yaygın atılan atıktır. Dünyada sahillerde ve su kenarlarında en sık toplanan çöptür. Sigara izmaritlerinde arsenik, kurşun, nikotin ve etil fenol dahil olmak üzere pek çok tehlikeli kimyasal madde bulunmaktadır. Bu maddeler, izmaritlerden sulara ve toprağa sızarak doğaya zarar vermeye devam etmektedir. Dünya için her dönemde büyük bir çevre sorunu olan sigara izmaritleri Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bu dönemde ek bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Koronavirüsün el, ağız gibi organlardan, tükrük ve damlacık gibi vücut salgılarıyla kolayca bulaştığı düşünüldüğünde izmaritlerin de bulaş kaynağı olma riski taşıdığı göz ardı edilmemesi gereken bir gerçektir.
Diğer taraftan söndürülmemiş sigara izmaritleri, orman yangınları başta olmak üzere pek çok yangın ve buna bağlı can kayıplarının önemli bir sebebi olmaya devam etmektedir. Ayrıca çoğunluğu plastik olan milyonlarca ton tütün ambalaj atığı da çevreye ve ekosisteme zarar vermektedir.
Tütün ürünü kullanımı, Covid-19 açısından bir risk faktörü olduğu gibi vücudun hemen hemen her organına zarar verir ve önlenebilir pek çok hastalık, sakatlık ve erken ölüme sebep olur. Tüm bu riskler göz önüne alındığında, geç kalmadan bırakmak için adım atmak çok önemlidir. Tütün ürünü kullanımını bırakmak, her zaman ve her yaşta büyük fayda sağlayacaktır. Ancak bu fayda, Covid-19’a ilişkin riskin çok yüksek olduğu bu dönemde, her zamankinden çok daha büyüktür. İlk sigara bırakma gününden itibaren akciğerlerde, kalpte değişim başlar, yüksek kalp atış hızı normale döner, kan basıncı düşer, kan dolaşımındaki karbon monoksit seviyesinin normale döner ve zamanla bağışıklık sistemi güçlenir. 2-12 hafta içinde dolaşım düzelir ve akciğer kapasitesi artar, öksürük ve nefes darlığı azalır. Tüm bu iyileşmeler, vücutta Covid-19 enfeksiyonunun riskini ve şiddetini azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca çevredeki bireylerin, özellikle de çocukların pasif sigara dumanından korunması için de büyük kazanç sağlar.
Covid-19 ile mücadelenin sürdüğü bu dönemde de ülkemizde tütün ürünü kullanan bireylere, bu bağımlılıktan kurtulmaları için ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı ve sigara bırakma poliklinikleri aracılığıyla kesintisiz destek sağlanmaktadır.