Hemşirelik mesleği, hoşgörü kavramlarını içinde barındıran çok yönlü bir profesyonel bir meslektir. Modern bilgi ve donanıma sahip hemşireler; bireyin, ailenin ve toplumun mevcut ve olası sağlık sorunlarına bağlı fizyolojik ve psikososyal gereksinimlerini bütüncül ve hümanistik bir yaklaşım doğrultusunda ele almaktadır. Günümüzde hemşireler, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin “Herkes için Sağlık” ilkesini benimseyen, birey, aile ve topluma sağlık hizmeti sunmada ekibin en etkin rol oynayan üyesi olma konumundadır.
Dünyada ve ülkemizde hemşireliğin sağlık bakım sistemi içerisinde önemli rol oynadığı artık tartışmasız kabul edilen bir gerçekliktir. Bu doğrultuda hemşirelik mesleğinin; bireyin sağlığının korunmasında ve geliştirilmesinde, hasta olduğunda iyileştirilmesinde vazgeçilmez önemli bir yeri vardır ve olmaya da devam edecektir. Hemşireler, insanların yaşadıkları evden işyerlerine, okullardan hastanelere kadar sağlık hizmetinin sunulduğu tüm alanlarda, anne karnından ölüme kadar sağlıklı/hasta bireylere, ailelere ve gruplara, yedi gün 24 saat 365 gün hizmet sunmaktadırlar. Kısacası hemşireler sadece sağlık kurumlarında değil, insan yaşamına dokunduğu ve hayata değer kattığı her yerdedir.
Ülkemizde modern anlamda hemşirelik mesleği, Safiye Hüseyin Elbi öncülüğünde 1900’lü yılların başından itibaren yapılmaya başlanmış olup, günümüzde bütün dünyada hemşirelik denince herkesin aklına modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale gelmektedir. Dünyada 1954, ülkemizde de 1964 yılından bu yana modern hemşireliğin kurucusu kabul edilen Florence Nightingale’ in doğum günü olan 12 Mayıs Hemşireler Günü olarak kutlanmaktadır.
“Geleceğin Sağlık Bakımında Öncü Bir Ses Olan Bütün Hemşirelerin 12-18 Mayıs Dünya Hemşirelik Haftası Kutlu Olsun”.
Doç. Dr. Mustafa DOĞAN
Başhekim